Çocuk Merkezli Ebeveynler
Çocukla anne babanın iletişimi çocuğun yetişkinlik hayatına hazırlanırken yaşayacaklarının göstergesidir. Her ebeveyn çocuğu için en iyisini dilese de bazı anne babalar çocuğu odak noktasına koyar ve bu durum çeşitli problemleri beraberinde getirir. Her insanın bağımsızlık ve aidiyet duygularıyla doğduğunu göz önünde bulundurmak, çocuk yetiştirme sürecinde bu durumu göz ardı etmemek gerekir.
Merkezde Olan Çocuklar Her İstediklerinin Olacağını Düşünen Yetişkinlere Dönüşüyor
Çocuğu merkeze almak ebeveynler tarafından geliştirilen tutumların en yanlış olanıdır. Merkezde büyüyen çocuklar hayatları boyunca herkesin onlara pervane olacaklarını düşünürler. Anne ve baba çocuğun her istediğini mümkün olan en kısa süre içerisinde gerçekleştiriyorsa çocuk herkes tarafından bu ilgi ve alakayı bekler. Anne ve baba çocuğun istekleri mantıksız olduğunda bile gerçekleştirmeye çalışıyorsa, çocuk bir süre sonra istekleri gerçekleştirilmediğinde ebeveynleri için zor anlar yaşatmaya başlar.
Çocuğun merkeze alınarak büyütüldüğü aile ortamlarında istediği verilmeyen çocuk sinir krizleri gibi olağan dışı tepkiler gösterebilir. Çocuk her zaman konuşan kişi olmayı ve herkesin onu dinlemesini talep eder. Eğer istedikleri olmazsa herkesin huzurunu kaçırmayı başarır.
Merkezde büyütülen çocuklar arkadaşlarını seçer ve arkadaşlarının da tıpkı ailesi gibi istediği her şeyi yapmasını talep eder. İstedikleri olmadığında çok sinirlenir, iletişim konusunda zorluklar yaşar ve herkesin istediği ilgiyi ona vermek zorunda olduğunu düşünür.
Siz de çocuğunuzla bu gibi problemler yaşıyor olabilirsiniz. Özellikle sosyal ortamlarda çocuğu sebebiyle zor anlar yaşayan ebeveynler genellikle yaşadıkları bu problemin çocuğunun yaşıyla ilgili olduğunu düşünür. Eğer girdiğiniz her ortamda çocuğunuz sebebiyle iletişim kurmakta zorluk çekiyor ve çünkü kendinizi sürekli olarak çocuğunuzun isteklerini karşılamak zorunda buluyorsanız, durum çocuk merkezli bir ebeveyn olduğunuzu gösteriyor olabilir. Çocuk merkezli ebeveynler yaptıklarının bir hata olduğunu genellikle çok sonra fark ederler ve bu durumun düzeltilmesi için izlenmesi gereken yollar çetrefilli hale gelmiş olur.
Aitlik ve Bağımsızlık Gereksinimlerinin Dengeli Olması Çok Önemli
Her insan aitlik ve bağımsızlık gereksinimleri ile doğar. Aidiyet ve bağımsızlık insanın gereksinimleri içerisinde yer alır. İnsanlar ait olmanın yanı sıra paylaşmaya, yardımlaşmaya, dostluklar kurmaya, sosyal ortamlar içerisinde yer almaya ve aile oluşturmayı ihtiyaç duyar. İhtiyaç duyulan alanlar kişinin kendini ifade etme biçimidir. Sosyal yönümüzü ifade eden ifade etme biçimimiz, her insanda bulunur.
Bağımsız bir birey olmak istediğini yapabilme gücünü elde etmek demektir. Kişi düşüncesini ve duygularını ifade ederken zorlanıyorsa bu bağımsız bir birey olabildiğini gösterir.
Bağımsızlık ve ait olma her insanda bulunan ve mutlaka dengeli şekilde bulunması gereken iki gereksinimdir. Bağımsız olma ve ait olma dengeli bir biçimde yer alıyorsa kişi kendi duyguları ışığında evlilikler, arkadaşlıklar ve dostluklar kurabilir. Bağımsızlık ve ait olma dengesinin uygun olduğu kişiler sosyal yaşamlarında başarı elde ederler.
Ait Olma Baskınlığı Öz Saygıyı Tüketiyor
Çocuk merkezli ebeveyn olmak çocuğun ait olma ve bağımsızlık gereksinimlerinin dengeli olmasına engel olur. Bu gibi durumlarda ya ait olma ya da bağımsız olma baskındır. Kişide ait olma baskınsa evlilik, dost ve arkadaşlık ilişkilerinde kendi düşünce ve duygularını başarılı bir şekilde ifade etmekte zorlanır. İş yerinde emir alma konusunda iyidir. Kendi fikirlerini beyan ederken ciddi problemler yaşar. Ait olma hissinin daha yüksek olduğu ve dengeyi kaybettiği durumlarda kişiler duygu ve düşüncelerin önemsenmesi gerektiğini düşünmezler.
Ebeveyn Merkezinde Büyüyen Çocuklar Bağımsızlığın Baskın Olduğu Karakterlere Sahip Olmaya Daha Meyilli Oluyor
Bağımsızlık baskın olduğunda ise kişi ilişkilerinde yalnızca kendi düşüncelerini ve duygularını ifade eder. Karşısındaki kişinin duygu ve düşünceleri onun için önemli değildir ve onu ilgilendirmez. Bağımsızlığın baskın olduğu kişiler yalnızca kendilerinin konuşmasını ve başka herkesin susmasını isterler. Herkesi kendilerinden düşük görürler.
Bağımsızlığın baskın olduğu karakterler genellikle çocuğun merkeze koyulduğu ebeveynler ile büyümüş olan çocuklardır. Ebeveynlerin yaşamı boyunca çocuğu merkezinde tutmak için hayatlarında yaptıkları değişiklikler çocukların yetişkin bir birey olduklarında çeşitli dengesizlikler ile karşılaşmalarına neden olur.
İhmalkar ve Hoşgörülü Ebeveynlerin Çocuk Gelişimine Zararı Büyük
Çocuk merkezli ailelerin ihmalkar ve aşırı hoşgörülü olmak üzere 2 farklı boyutta tutumlarını gerçekleştirdikleri görülür. Bunlardan ilki olan ilk manken tutum ebeveynin çoğunlukla çocuğun yaşamıyla ilgili hiçbir ilgiye sahip olmadığı tutumdur. İhmalkar tutuma sahip olan anne ve babalar kendi sosyal yaşamlarını çocuklarından daha önemli gördükleri için çocukların kendi kendilerine büyümesine izin verirler.
İhmalkar tutuma sahip ebeveyn ile büyüyen çocukları sosyal yönü zayıflar, özellikle benlik kontrolü çok düşük hale gelir. Bu çocuklar yetişkinlik döneminde bağımsızlıklarını elde etmekte zorlanırlar.
Çocuk merkezli ailelerin bir diğer tutumu olan aşırı hoşgörü ise çocuklarının her istediğini mümkün olan en kısa süre içerisinde yerine getirme ile kendini gösterir. Aşırı hoşgörülü tutuma sahip ebeveyn ile büyüyen çocuklar istedikleri her şeyin kısa süre içerisinde olmasını talep ederler.
Aşırı hoşgörülü ebeveynler çocuklarının istediği ne olursa olsun gerçekleştirmeye çalışır. Çocuğun istekleri mantıksız olsa bile ebeveynler bunu gerçekleştirmek için var gücü ile uğraşır. Çocuklar ne isterse yapabilir.
Aşırı hoşgörülü tutuma sahip ebeveyn ile büyüyen çocuklar yetişkinlik döneminde davranışlarını kontrol etme konusunda ciddi problemler yaşarlar. Çocukluk döneminde aile tarafından istenilen her şey verildiği için yetişkinlikte kendi yollarının izlenmesini ve yalnızca kendilerini dinlenmesini talep ederler. Tıpkı çocukluk yıllarında olduğu gibi yetişkinlik yıllarında da istedikleri bir şey olmadığını da ortamdan hızlıca uzaklaşmak yapabilecekleri arasında bulunur.
Çocukların yetişkinlik hayatında problemler yaşamalarına engel olmak için çocukla anne babanın ilişkisi önemli bir rol oynar. Çocuğu odak noktasına koymak bir noktaya kadar mantıklı olabilir fakat aşırı hoşgörülü ya da ihmalkar bir ebeveyn olmak çocuğunuz için yapabileceğiniz en büyük kötülükler arasında bulunur.